Çocukluk ve yetişkinlik arasındaki geçiş dönemi olarak bilinen ergenlik dönemi; fiziksel, psikolojik ve sosyal alanlarda büyüme ve olgunlaşma ile ilgili en dramatik değişiklikleri içerir. Ergenler bireysel olarak yaşadığı değişimlere uyum sağlarken, gerçekleştirmesi gereken gelişim aşamaları da vardır. Dolayısıyla bunları başarıyla tamamladıktan sonra kendi özel statüsünü elde edebilir ve yetişkinliğe girebilir. Büluğ çağı (ergenlik dönemi)15-25 yaşları arasında yaşanan bir süreçtir, ortalama olarak kızlar 10-12 yaşlarında, erkekler ise 12-14 yaşlarında başlar. Bu dönemde edinilmesi gereken en önemli beceri, duygusal olarak aileden bağımsız olmak, ayrılıp bir birey olmak, kendi seçimlerini yaparak bağımsızlığını kazanmaktır. Ergenlik döneminde birey artık çocuk ve yetişkin değildir. Kim olduğuna dair cevaplar arıyordur, bu yüzden kendisine en uygun olanı bulmak için birçok kimlik ve rol deneyecektir.
Çocuk ve yetişkin olunmayan ve arada kalan bu evre de ergen, riskli davranışlarda bulunabilir. Büluğ çağında olan gençlerin hayata karşı ilk deneyimlerini en sağlıklı şekilde edinmelerini, kendilerine ve çevreye zararlı davranışlarda bulunmamaları için yardıma ihtiyaçları olabilir. Bu nedenle bu dönemde ki gençlerle olumlu sosyal ilişkiler kurarak onlara psikososyal gelişimleri açısından en faydalı şekilde yardım etmeye çalışmalıyız. Psikolog Alanya kadromuzda bulunan Uzman Klinik Psikolog Hulusi SARIKADIOĞLU ‘dan bu konuda profesyonel bir yardım alabilirsiniz.
Ergenlik genel olarak üç evrede ele alınır;
Erken ergenlik(Buluğ çağı): Erken ergenlik 11-14 yaş arası dönemdir. Bu dönemin en belirgin özelliği gençlerin fiziksel değişimlere uyum sağlamak için gösterdikleri büyük çabadır. Fiziksel değişiklikler bazen çok ani olur, bu nedenle ergenler bedenlerini yabancı gibi hissederler. Uzamış kollar ve bacaklar sakarlığa neden olabilir. Önce eller ve ayaklar büyümeye başlar ve bu büyüme kollar, bacaklar ve gövde ile devam eder. Bu vücudun orantısız görünmesine neden olabilir. Yaşanılan fiziksel değişimler, ergenlik öncesi dönemden farklı erkek ya da kız kimliklerinin algılanmasının yanı sıra öne çıkan cinsiyet kimliklerinin de ortaya çıkmasına neden olur. Bu soyut kavramlar hakkında düşünme yeteneği kazanma döneminin başlangıcıdır. Ani duygu değişimlerinin olduğu bir dönemdir.
Orta Ergenlik: Orta ergenlik 14-17 yaş arası dönemdir. Bu evrede genç yaşadığı değişimlere uyum sağladığı ve büyümenin çok hızlı olduğu bir dönemdir. Cinsel dürtülerini kontrol etme yöntemlerini bu dönemde keşfeder. Soyut kavramları algılama ve üzerine düşünme yetenekleri artar. Akıl yürütmeyi ve yeni bilgilere uyum sağlamayı bu dönemde daha fazla kullanır. Bu evrede her konuda tartışabilir ve her konuda karşıt görüşte olabilir. Bu bağımsız birey olma isteğinden meydana gelmektedir.
Geç Ergenlik: Geç ergenlik, 18-22 yaş dönemidir. Bu dönemde yetişkin rollerini benimsenmektedir. Artık kimliğinin oluştuğu ve yetişkin olarak görev alabilecek olgunluğa geldiği evredir.
Gelişim dönemi yaşları, kaynaklara göre ve bireylerin gelişimlerine göre farklılık gösterebilir.
Ergenlere Ebeveynler Nasıl Davranmalıdır?
En önemlisi, gençlerin anlaşılma ve değer görme duygusunu yaşamaları gerekir. Bu nedenle anne babaların bu duyguları yaşatmak için söz ve davranışlarına dikkat etmeleri gerekmektedir. Aksi takdirde gençlerin bu duygularını tatmin etmek için farklı bir ortama ihtiyaçları olacaktır. Ebeveynler ergenlerle çatışmalardan kaçınmalı ve davranışlarıyla onun mahremiyetine, kişiliğine ve tarzına değer verdiklerini göstermelidir.
Arkadaş ilişkilerini kabullenmeli ve desteklenmeli, ergenleri koşulsuz sevmeli, şartlara bağlamamalı ve anne-baba kendini tatmin etmek adına eleştirmek yerine onu sevdiğini hissettirmeli ve bunu sözlü olarak ifade edilmelidir. Ebeveynler gençlerin görüşlerini almalı ve onların fikirlerine değer verdiklerini göstermelidir. İlgi alanlarını ve yaptıkları seçimleri desteklemek özgüvenlerini artıracaktır. Ebeveynler ergenlerle gelecek planı yapmalı, geleceği hakkında konuşmalı ve desteklenmesi gerekli olan durumlar da desteklemelidir. Ergenlik dönemi genel olarak zorlu ve gergin geçiyorsa bu konuda bir uzmandan destek alınması fayda sağlayabilir. Alanya Psikolojik Danışmanlık Merkezini detaylı bilgi için arayabilirsiniz.
Ergenlik Dönemi Ruhsal Sıkıntıları
Ergenlik kişiliğin oturmaya, hayat perspektifinin belirlendiği, fiziksel gelişim ve değişimlerin hızlı olduğu bir dönemdir. Ergenlik döneminde psikolojik problemler ortaya çıkabilir. Fiziksel ve ruhsal değişimlere anlam veremeyen genç bu geçiş döneminde ruhsal sıkıntılar yaşayabilir. Bu dönemde ki ruhsal sıkıntılar kişinin hayatı boyunca sürebilecek sorunlara neden olabilir. Bu nedenle ergenlik dönemde psikolojik destek önem kazanmaktadır.
“Ergenliğin psikolojik sorunları” aşağıda belirtilmiştir :
Ergenlerde Obsesif-Kompulsif Bozukluk(Takıntı)
Bu sorunla mücadele eden ergenler de ayrıntılara çok fazla girme ve ayrıntıya çok takılma olabilir. Düzgün, titiz ve düzenli olurlar. Saplantılı düşünceleri onu rahatsız eder, hep bu düşüncelere yoğunlaşır ve onun için yorucu bir eylem haline gelir. Bu düşüncelere karşı rahatlamak ya da düşüncelerden kurtulmak için belirli hareketleri tekrarlayabilir. Psikoterapi ve ilaç tedavisi genellikle uygulanan yöntemlerdir.
Ergenlerde Depresyon
Bu dönemde depresyon eğiliminde artış görülebilir. Duygu eksikliği yaşar ve hiç bir şeyden haz duymaz. Ergenlik döneminde depresyon uzun sürmeyen ve duruma bağlı ortaya çıkmış olabilir. Ama bu süre uzarsa ve kilo kaybı, uyku sorunları vb. durumlar da eşlik ediyorsa yardım alınması gerekir. Bu dönemde üzüntü, kendini aşırı suçlama ve kendini değersiz görme durumları görülebilir.
Ergenlerde Madde Kötüye Kullanımı
Farklı maddelere başlamanın yaşı oldukça düştü, bu nedenle ergenlik dönemi içinde madde kullanmaya başlanması, ergenleri risk grubu içine sokmaktadır. Bağımlılık, bireyin madde kullanımı üzerinde kontrol mekanizmasını kullanamamayı ifade eder. Ergenlik döneminde bir gruba ait olma ve grup içinde yer bulabilmek için istenilenleri yerine getirme duygusu hakim olabilir. Yetişkinliğe geçiş döneminde ki stres, kaygı ve benzer olumsuz duygulardan kaçmak içinde madde kullanımı başvurulan yanlış bir yöntem olabiliyor. Koruyucu yöntemler en etkili yöntemimizdir. Koruyucu yöntemde maddeye hiç başlamadan engelleyebilmek ve onu koruyabilmek üzerine yöntemler olmalıdır.
Ergenlerde Şiddet ve Saldırganlık
Ergenlerde agresif, saldırgan ve şiddet eğilimi görülebilir. Bu dönemde şiddetten hoşlanma ve sorunları çözmek için yanlış bir yöntem olarak seçebilir. Ergenin bu tutumu zamanla kalıcılık gösterebilir, ileriki yaşlarında da bu eğilimi sürdürebilir. Araştırmalar da bu durumun yaşamın ilerleyen dönemlerinde antisosyal eğilim ve suç işleme sorunlarına dönüşebileceğini göstermektedir. Anne-baba tutumları da ergenlerde saldırgan davranışlar ortaya çıkmasına neden olabilmektedir.
Ergenlerde Yeme Bozuklukları
Ergenlik dönemi içinde dış görünüşün çok ayrı bir yeri vardır. Ergenlik döneminde dış görünüş oldukça önemlidir. Bu nedenle yeme bozukluğu ergenler de dikkat edilmesi gerek bir konu haline gelmektedir. Ergenlik döneminde fiziksel görünüşe yüklenen anlam oldukça fazladır. Arkadaş çevresinde bu konuda zorbalığa uğramış bir genç için daha fazla anlam taşıyabilir. Bu nedenle yemek yenen ortam gerilme ya da bulunmak istememe, kilo, fiziksel görüntüsü gibi konulara aşırı ilgi, sık aynaya bakma, uyku problemleri, sağlıksız diyetler yapma vb davranışlar görülebilir.
Ergenlik dönemi gergin, sorunlu geçiyorsa bir uzman yardımına başvurmak gerekebilir. Daha detaylı bilgi almak için Alanya Psikolog ve Alanya Psikolojik Danışmanlık Merkezimize ulaşabilir veya bizleri ziyaret edebilirsiniz.